22 Kasım 2015 Pazar

Muhabbet Kuşları Kısaca Bilgilendirme

MUHABBET KUŞLARI

   Bu yazımızda sizlerle paylaşacağım hayvan bir kuş türü ve aslında herkesin bildiği, çoğu kişinin evinde beslediği bir kuş türü olan muhabbet kuşu.
 Ben de daha önce üç tane muhabbet kuşu sahibi olmuş biri olarak sizlere bir çeşit "Muhabbet Kuşlarını Anlama" ve "Muhabbet Kuşu Bakımı" yazısı sunuyorum, umarım faydasını görürsünüz.

Muhabbet Kuşlarının Temel Özellikleri

Muhabbet kuşları cinsiyetine göre farklılık gösterirler. Örneğin dişi kuşlar, erkek kuşlara göre daha hırçın iken erkek muhabbet kuşları daha uysaldır ve sahibine daha çabuk alışırlar. Ayrıca dişi muhabbet kuşları ömrü boyunca istediğiniz kadar öğretmeye çalışsanız da konuşmayabilir. Erkek muhabbet kuşları ise mutlaka konuşur. O yüzden eğer bir muhabbet kuşu alacaksanız ve konuşmasını istiyorsanız, bu küçük konuşmama ihtimalini göz önünde bulundurarak erkek kuş almanızı öneririm. Elbette takdir sizlerin.

Bakımı

Muhabbet kuşlarının bakımı diğer hayvanlara göre daha kolaydır. Onlar için önemli olan iki şey kafes temizliği ve uçmadır. 
Muhabbet kuşları kafeslerini çabuk kirletirler. Bu yüzden kafesleri mümkün olduğu kadar sık ve dikkatli temizlenmelidir. Bu 2-3 günde bir de olabilir, haftada bir de. Kafeslerini temizlerken kuşunuzu kafesten çıkarıp bir odada salabilirsiniz. Ancak camların ve kapıların kapalı olmasına dikkat edin. Size yeterince alıştığında camları ve kapıları kapatmanıza gerek kalmayabilir, ama bu çok büyük bir risktir. 
Diğer bir temel bakım unsuru ise düzenli olarak uçurulmasıdır. En uzun süre olarak haftada bir kez kuşunuzun kafesini açmalı ve onun evin/odanın içinde özgürce gezinmesine, uçmasına izin vermelisiniz. En kısa süre olarak 15 dakika sonra kafesine geri koyabilirsiniz. 
İlk başlarda siz de o da ürkek davranacaktır. Ama 1-2 ay sonra birbirinize alışacaksınız ve muhabbet kuşunuz kafanıza, omzunuza, parmağınıza konmaya başlayacak. Hatta eğitirseniz elinizi uzatıp gelmesini söylediğinizde bunu anlayıp hemen elinize gelebilir. 

Muhabbet Kuşlarının Büyüme Süreci

Kuşunuz altı ayı aşkın bir sürenin sonucunda tüylerini dökmeye başlayacaktır. Bunu bir hastalık ya da buna benzer bir durum sanıp endişe duymayın. Bu her muhabbet kuşunda olan bir gelişme belirtisidir. Kuşunuz tüylerini dökecektir, daha sonra bir süre geçince daha güzel, daha farklı renklerde tüyleri tekrar çıkacaktır. 
Ayrıca muhabbet kuşunuzun tırnakları büyüdükçe uzayıp sivrilebilir. Bunun için damarına denk gelmeden tırnaklarının kesilmesi gerekebilir. Bu durumda başvurabileceğiniz en doğru yer veterinerdir. Elbette isterseniz tırnaklarını kestirmeye de bilirsiniz. Ancak artık üzerinize konduğunda canınızı acıtmaya başlayacaktır. 
Elbette muhabbet kuşları hakkında daha birçok edinilmesi gereken bilgi var. Ancak şimdilik bu yazının içeriği temel özellikleri, bakımı ve büyüme sürecinden oluşuyor. Bir dahaki yazıda görüşmek üzere, umarım işinize yaramıştır.
Ms S. 



21 Kasım 2015 Cumartesi

Tavşanlar Hakkında Genel Bilgiler

Tüyler
Tavşanlar kusamadıkları için yuttukları tüyler büyük problem yaratabilir. Bunu önlemek için kısa ve normal uzunlukta tüyleri olan tavşanların en az  haftada bir tüylerinin taranması, fırçalanması gerekir. Uzun tüylü özel tür tavşanların daha sık fırçalanması gerekir. Tavşanlar yılın belli zamanlarında kürk değiştirir. Mevsim geçişlerinde kış kürkü/yaz kürkü değişim zamanlarında dökülen tüy sayısında artma görülür.

Yıkanma

Hayır, tavşanlar yıkanmaz. Üşütüp hastalanma riski olabilir. Ancak hafif nemli bir bez ile silinebilir. (ardından kurulamak şartı ile)

Tırnaklar

Doğada tavşanların ayakları sürekli sert zemine bastığında ve kazdıklarında tırnakları doğal olarak aşınmaktadır. Ancak evimizde bu durum tam tersi bir durum gösteriyor. Evde yaşayan tavşanlar kazma işlemini gerçekleştirmedikleri için tırnakları doğal törpüleme işleminden eksik kalır. Bu yüzden evde yaşayan tavşanların tırnaklarının iki ayda bir kesilmesi gerekir. Kesmediğiniz takdirde normalden fazla uzayacak,zamanla yanlış yere basma ve tırnak kırılması sonucu ortapedik problemler ortaya çıkacaktır. Ayrıca uzun tırnaklar bizede zarar verebilir.

Sizlere Alışması İçin

Tavşanının size alışması için onunla mümkün olduğu kadar fazla vakit geçirmeye çalışın ve onun sizinle ilgilenmesini bekleyin. Hoşlandığı besinlerden elinizle zaman zaman verin. Ani  hareketler yapmaktan kaçının. Sizin onunla ilgilendiğinizi ve sizden bir zarar gelmeyeceğini hissettiği zaman size alışmış olacaktır.

Bir dahaki yazıda görüşmek üzere

Mss D


Youtube Kanalı!

Blogu, Twitter'ı ve Facebook sayfası olan Hayvanseverler'in şimdi de Youtube kanalını açtık! 
Yerimizde duramadık, bir de Youtube kanalımız olsun, orada hayvanlarla ilgili eğlenceli ve komik videoların yanında bilgi de içeren, faydalanılabilecek videolar da dahil olmak üzere birçok video paylaşalım dedik! Amacımız olabildiğince çok kitleye ulaşmak, daha büyük kitleleri böyle küçük yerlerden bilinçlendirebilmek. Hayvanları koruma dernekleri kadar olmasa da yararımızın dokunabilmesini sağlamak. Teknolojinin insanlığın hayatında bu kadar fazla yer aldığı bu yüzyılda hedefimizdeki kitleye ulaşabilmenin en iyi yolunun intermet olduğunu biliyoruz. Bu yüzden en iyi yollardan birinin de bu olduğunu düşündük. 
  Üstelik Youtube kanalının ilk videosunu -tanıtım videosu- yayınladık!.. 
İzlemek için linkini de sizlere verdik: http://youtu.be/AfaYr7nm4kg
  Videoyu beğendiyseniz beğen butonuna basmayı ve kanalımıza abone olmayı unutmayın! :) 

18 Eylül 2015 Cuma

Birman Kedisi

BİRMAN KEDİSİ

  Bugün sizlere dünyanın en güzel gözlü kedisi olarak bilinen bir kedi türünden bahsedeceğim... Birman Kedisi!

Karakter Özellikleri

  Birman kedisi sessiz, sahibine oldukça bağlı, duygusal, kucaktan fazlasıyla hoşlanan, enerji dolu ve oyuncu olan iyi huylu bir kedi türüdür. Dünyanın en güzel gözlü kedisi seçilmesine sebep olan ve insanda merhamet duygusunu kabartan gözleri, onu en sevimli ve tatlı yapan özelliğidir. Bir Birman kedisini yalnızca gözlerine bakarak diğer ırklardan kolayca ayırabilirsiniz. 
 Tüm bu özelliklerinin yanı sıra az mırıldanması gibi özellikleriyle de Birman kedisi apartman dairesinde bakılmaya uygundur.


Görünümü ve Vücut Yapısı

  Birman kedisinin vücut yapısı orta veya büyük boyutlarda olur. Tüy şekline net olarak uzun da kısa da denilemez, kısmen uzundur. Yuvarlak, geniş ve güçlü bir kafası, yuvarlak bir burnu, tombul yanakları, gelişmiş ve sağlam bir çenesi vardır. Oval uçlu kulaklara sahiptir. Gözleri yuvarlak ve dış kenarları hafifçe yukarı kalkıktır. 
  Bedeni uzundur, bacakları kalın ve patileri geniştir. Kuyruğu da bedeniyle orantılı uzunlukta olan bu sevimli kedi, oldukça tüylüdür de. Tüyleri uzun ve yumuşak dokuludur. Tüyleri vücudunun kimi kısımlarında dalgalı bir şekil almıştır. 
 Rengine gelecek olursak, Birman kedisinin oldukça fazla farklı rengi vardır.
►Ayı balığı rengi noktalı.
►Mavi noktalı.
►Açık mor noktalı. 
►Çikolata rengi noktalı.
►Tarçın rengi.
►Açık kahverengi.
►Kızıl ve krem noktalı.
►Ayı balığı kesit noktalı.
►Mavi.
►Vaşak kesit noktalı.
►Kızıl.
►Krem.
►Kaplumbağa kesit noktalı.
►Yüzü grimsi bir siyah olan beyaz.

 Kısacası genel olarak noktalıdır. Bu noktalı renkler geleneksel olarak eklenmiştir. 

Bakımı

 İşte bir Birman kedisinin en çok dikkat edilmesi gereken konusu. Birman kedileri çok fazla bakıma ihtiyaç duyarlar. Her gün tüylerini mükemmel derecede taramanız gerekir. Hep iyi durumda tutulması gereken Birman kedisini tararken yumuşak bir fırça kullanmanız gerekmektedir.
 Aslında yazacak çok bir şey olmamasına rağmen Birman kedisi bakıma en çok gereksinim duyan kedi ırklarından biridir. Bu yüzden eğer ona ayıracak çok zamanınız yoksa, bir Birman kedisi almayı tercih etmeyin. Ayrıca elbette bakamayacaksanız kesinlikle bir hayvan edinmeyin. 

Taranma İhtiyacı
Bakım İhtiyacı
Sağlık ve Cesaret
Hareketliliği
Oyunculuk
Sıcakkanlılık
Sahibine Şevkat
Hayvanlarla Dostluk
Çocuklarla Dostluk
Özgürlük Düşkünlüğü
Zeka Seviyesi
Mırıldanma

(Bu tablo alıntıdır: http://www.evcilkediler.com)

Kökeni

  Bazı evcil kedi sahipleri -veya sahiplenmeyi düşünenler- kökenlerine çok önem verir. Bu sebeple nereden geldiğine, ırkının nereye dayandığına çok dikkat ederler. Bu sebeple bir kedi sahibi olmadan önce mutlaka kökenini araştırırlar. 
  Birman kedisinin kökeni Fransa/Burma'ya dayanır. Hindi-Çin rahipleri ve zengin pirinç yetiştiricileri Ölüm Tanrıçası ile konuşabildiğine inandığı bu kediyi kutsallaştırmışlardı. Rahiplerle birlikte Tibet'e bile giden kediler, Burma'lı bürokratların hediyesi olarak İngiliz ve Fransız subaylarla da Avrupa'ya gelmişlerdir. 
  Fransa'da Burma'nın kutsal kedileri olarak adlandırılan bu ırk kısa tüylü Burmese ile karıştırılmamalıdır. Aslında Burmese kedisinin Burma ile hiçbir alakası olmadığından Burmese denilmesi de yanlıştır. 


Bazı yerlerde alıntılar vardır. Emeğe saygımız sonsuzdur. Alıntı yaptığımız sitelerin adı aşağıda yer almaktadır.
www.petlebi.com
www.evcilkediler.com
Yazan: Mrs.S.

Hayvanların Da Hakları Var

Bilindiği gibi hayvanların da hakları vardır. Ancak birçok insan bu hakları uygulamayı bırakın bilmiyorlar bile. Bu durumu düzeltmek için halkı bilinçlendirmeliyiz. Şimdi sizlere Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesindeki 14 maddeyi sıralayacağım.

Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi;
  1. Bütün hayvanlar eşit doğarlar ve de aynı var olma hakları vardır.
  2. Bütün hayvanların saygı görme hakkı vardır.
  3. Hiçbir hayvan kötü davranmaz, acımasız ve zalimce eylemler yapmaz. Eğer bir hayvanın öldürülmesi zorunlu olursa bir anda ve acı çekmeden öldürülmelidir.
  4. Bütün yabani hayvanlar, kendi özel çevrelerinde karada, suda ve havada yaşama ve üreme hakkına sahiplerdir.
  5. Geleneksel olarak insanların çevresinde yaşayan bir türden olan bütün hayvanlar uyumlu bir biçimde türüne özgü yaşam koşulları vede özgürlük içinde yaşama ve üreme hakkına sahiptirler.
  6. İnsanların yanlarına aldıkları bütün hayvanlar doğal ömür uzunlukları bitene kadar yaşama hakkına sahiptirler. Bir hayvanı terk etmek çok acımasızca bir davranıştır.
  7. Bütün çalışan hayvanlar (inek,öküz,at vb.) iş süresinin ve yoğunluğunun sınırlandırılması ve güzlerini arttıracak bir beslenme ve dinlenme hakkına sahiptirler.
  8. Hayvanlara fiziki veya psikolojik acı çektiren deneyler yapmak hayvan haklarına aykırıdır.
  9. Hayvan beslemek için yetiştirilmişse de bakılmalı, barındırılmalı, taşınmalı, ölümüde acı çektirmeden ve korkutulmadan olmalıdır.
  10. Hayvanlar insanların eğlencesi olsun diye yararlanılamaz, hayvanların seyrettirilmesi ve hayvanlardan yararlanılan gösteriler  hayvan onuruna aykırıdır.
  11. Zorunluluktan değilse bir hayvanın öldürülmesi yaşama karşı suçtur.
  12. Çok sayıda yabani hayvanın öldürülmesi demek olan her davranış bir soykırım, yani bir suçtur.
  13. Hayvan ölümünede saygı duymak gerekir.Hayvanın öldürüldüğü şiddet sahneleri televizyonda ve sinemalarda yasaklanmalıdır.
  14. Hayvanları koruma ve savunma kuralları, hükümet düzeyinde temsil olmalıdır. Hayvan hakları da insan hakları gibi yasalar ile korunmalıdır.

Unutmayın. Hayvanları barınaktan veya sokaktan 
almak demek bircanlıya yeniden hayat
sunmak demektir. Lütfen
duyarlı olunuz. Teşekkürler.
Mrs. D

17 Eylül 2015 Perşembe

Tiffanie Kedisi

                                     TİFFANİE KEDİSİ     

Tiffanie kedisi nazik ve sevecen bir kedidir. Dışa dönük ve yumuşak huylu olması gibi olumlu özelliklerinin yanı sıra, zeki ve de meraklıdır. Meraklı olduğu kadar oyuncudur da. Bu sebeple sık sık onunla ilgilenilmesini ve oyun oynanmasını ister. 
  Sürekli sahibinin peşinden dolanır, sahibine bağlıdır ve en hassas anlarında sahibinin duygularını hissedebilir. 
  Ayrıca, -kesinlikle yapmamanız gerektiğini belirterek- eğer gaddar bir sahibi olur da onu odaya kapatırsa, kapıları açabilecek kadar kabiliyetlidir de. Bu yüzden eğer kedinizi odanıza kapatıp birkaç günlüğüne evden ayrılmaya karar verirseniz, eve geri döndüğünüzde evi hiç de bıraktığınız gibi bulamayabilirsiniz. 

 Görünüşüne ve vücut yapısına gelecek olursak, Tiffanie kedisi orta boyludur. İnce, ipeksi tüylere sahip olan bu kucak kedisinin kürkü kuyruğunda ve boyun bölgesinde daha uzun ve kuş tüyü görünümündedir. Gözleri parlak ve berraktır. Kürk rengine göre değişse de genelde yeşil ya da mavi tonlarındadır. Kulakları orta boyda, patileri oval, bacakları normal uzunluktadır. 

 Tiffanie kedisi fazla bakım gerektirmez. Haftada birkaç kez taranması yeterlidir. Ancak bu tarama yumuşak bir fırça ile gerçekleştirilmelidir. Cesaretli bir kedidir, sağlığı sık bozulmaz. Elbette bakımını aksatmadığınız sürece... 
  Çok hareketli bir kedi olan Tiffanie kedisinin pek sıcakkanlı olduğu söylenemez. Ancak hayvanlarla ve çocuklarla çok iyi anlaşan bir türdür. Zeka seviyesi oldukça yüksek olduğundan, onu pek kandıramayacağınızı da belirtmek isteriz.
 "Benim komşularım öyle bütün gün kedi mırıldanması çekemeyiz diyor, oysa ben bir Tiffanie kedisi sahibi olmayı çok istiyorum," diyorsanız hiç endişelenmeyin. Çünkü Tiffanie kedisi fazla mırıldanmaz. Yine de çok güvenmeyin derim... 
    


ASLA BAKAMAYACAKSAN ALMA! SOKAĞA ATILAN YÜZLERCE EVCİL HAYVANIN ÇEKTİĞİ ZORLUKLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDUR... 

Mrs. S.

23 Ağustos 2015 Pazar

Hayvanları Koruma Dernekleri

HAYVANLARI KORUMA DERNEKLERİ VE HAYVAN BARINAKLARI

   Hepimiz, sokakta sahipleri tarafından evden atılmış, aç ve susuz gezen evcil hayvanlar görüyoruz. Ya da açlık ve susuzluktan ölmek üzere olan sokak hayvanlarına rastlıyoruz. Özellikle de köpekler... Peki ya ne yapacağımızı biliyor muyuz? Çoğu insan onları görmezden geliyor ya da umursamıyor. İşte bu yazımızda sizleri böyle durumlar hakkında bilgilendireceğiz.


HAYVANLARI KORUMA DERNEKLERİ 

  Hayvanları böyle zor durumlarda gördüğümüz zamanlarda yapabileceğimiz en pratik şey bir hayvanları koruma derneğine haber vermek olacaktır. Aşağıda bazı hayvanları korumak adına çalışan dernek ve kuruluşları sizler için her ayrıntısıyla listeledik. 


•Evsiz Hayvanları ve Doğayı Koruma Derneği

    Derneğin amacı insanlara giderek yabancılaştıkları doğal yaşamın varlığını hatırlatmaktır. Dernek, hiçbir kimsenin yardımına ve varlığına ihtiyaç duymadan varolan inorganik ve bitkisel dünyadan ve yaşamı bu dünyaya bağımlı olan hayvanlardan öğreneceğimiz çok şey olduğunu belirtmiştir.

Dernek Başkanı: Sevda Karaca
Ulaşabilmek için: 
Telefon: 0 212 271 77 17
Fax: 0 212 287 06 06 
İnternet sitesini ziyaret etmek isterseniz: 
www.evsizhayvanlar.org


•Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği

  Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği 1997'den bu yana faaliyetini sürdürmektedir. Yıldız Parkı girişinde bulunan ve belediyeye ait olan küçük bir bina derneğin ana merkezidir. Bu bina derneğe Büyükşehir Belediyesi tarafından devredilmiştir.

 Bilinçli ve duyarlı bir kadrosu olan Çevre ve Sokak Hayvanları Derneği, dernek adına  "Kliniğimizde, yetenekli veterinerlerimizle maliyetine aşılama, tedavi ve kısırlaştırma operasyonları yapıyor, kaza kurbanı hayvanları tedavi ediyor ve sahipsiz kedi ve köpek yavrularını aile sahibi yapmaya çalışıyoruz." demiştir. 

Dernek Başkanı: Fatma Balkanlı 
Ulaşabilmek için: 
Telefon: 0 212 227 72 65
Telefon: 0 212 581 22 05
İnternet sitesini ziyaret etmek isterseniz: 
www.sokakhayvanlari.com

•Türkiye Hayvanları Koruma Derneği

Türkiye Hayvanları Koruma Derneği, ülkemizin ilk ve en eski hayvanları koruma derneğidir. 1924 yılından bu yana, yani 2015 yılında olduğumuza göre tam 91 yıldır faaliyetini sürdürmektedir. 
  
Dernek Başkanı: Birgül Rona
Ulaşabilmek için: 
Tel: 0 212 246 11 11
Fax: 0 212 232 23 71
Ziyaret etmek isterseniz: 
Osmanbey Matbaacı Sok. No: 30/ İstanbul

Bu derneklerin yanı sıra, ÇAHAD, ASKOD, DHKD gibi dernekler de bulunmakta ve faaliyetlerini sürdürmektedir. Birçok ilde hayvanları koruma derneklerine ulaşabilirsiniz. 



Unutmayın! Hayvanlar, dünyanın sessiz ve masum bireyleridir. Onlara zarar verenler ise en acımasız, en vicdansız insanlar... Onlara insan demek mümkün mü?
 Bizlere verilen bu konuşma yeteneği, düşünme kabiliyeti bizleri dünyamızda yaşayan diğer canlılardan üstün kılmaz. Hiçbir köpek, kedi, kuş ve daha birçok hayvan, insanlar tarafından hor görülmeyi asla hak etmiyor! Köpekler onlara kötü davranan cani sahiplerine bile içlerinde bir sevgi barındırırken, insanlar onları bir oyuncak gibi görüyor. Hiçbir siyah kedi uğursuzluk getirmez, insanların karakteri uğursuz olmaya meyilliyse, bunun sebebi olarak kedileri göremez. Kediler nankör denir, çevremizde hatta çok yakınımızda nankör olan çok fazla insan var. 

Mrs. S.

15 Ağustos 2015 Cumartesi

Köpeğiniz İle Oynayabileceğiniz Oyunlar

Oyunlarla köpeğinizin eğitimine katkıda bulunun
Köpeğinizle oyun oynamanız için bir çok sebep vardır. Köpeğinizle oyun oynamak, köpeğinizle ilişkinizi güçlendirir. Köpeğinizin canının sıkılmasını engeller, köpeğinizin sizin istemediğiniz şeyleri yapmasını engeller ve onun daha sağlıklı olmasını sağlar.

Burada sizin köpeğinizle oynamanız için seçmiş olduğumuz oyunlar gerçekten köpeğinizi eğitimine katkı sağlayacaktır. Köpeğiniz çok heyecanlandığı zaman dahi onun kontrolünün sizin elinizde olması çok önemlidir.

Unutmayın, köpeğinizle oynarken davranışlarınız çok önemlidir. Eğer siz eğleniyorsanız ve onunla oynamaktan mutluysanız o da mutlu olacaktır. Oyuna isterseniz ilk önce evde oynayın, isterseniz de her zaman gittiğiniz bir park da. Ama onun kendini iyi hissettiği ve bildiği bir yer olmasına dikkat edin.
 
Saklambaç
Köpeğinizin sizi göremeyeceği bir yere geçin ve ona seslenin. Onu çağırırken nasıl çağırıorsanız, gel diye ya da direkt ismiyle yine aynı şekilde çağırın. Ve sizi bulup yanınıza geldiğinde çok heyecanlı davranın.

İkinci seferde daha zor bir yere saklanın. Koltuğun arkası, yatağın altı, kapı arkası gibi. Eğer sizi ilk seferinde bulamazsa, tekrar onu çağırın. Eğer köpeğiniz bekle komutunu öğrenmişse, önce ona beklemesini istersizin ve bu arada siz saklanırsınız ve saklandığınız yerden ona seslenirsiniz.

Bazı köpekler sizi bulmak için burunlarını kullanırken, bazıları sadece bakarak sizi bulmaya çalışırlar. Bu oyun çocukların köpeklerle oynayacağı en güzel oyundur.
Hazine Bulma
Köpeğinize oturmasını söyleyin ve neye düşkünse oyuncağa ya da ödül bisküvisine bu oyun için onu kullanın. Ve istediği hangisiyse görüceği bir şekilde biraz uzağa koyun ve sonra köpeğinizi etrafında döndürün ve uzaklaştırın, sonra da serbest bırakın.

Köpeğinizin oyuncağını ya da bisküvisini alması için cesaretlendirin, “kap” ya da “hadi” diyerek onun koşarak onun almasını sağlayın, heyecanını artırın. Ve onu yemesine ya da oynamasına izin verin. Bunu bi kaç kez tekrarlayın.

Sonrasında ise mama ya da topu köpeğiniz görmeden bir yere saklayın, ama onun rahatça bulabileceği bir yer olsun. Mesela sandalyenin arkası gibi. Köpeğinizi serbest bırakın ve bulması için ona “hadi”, “bul” , hani kızım / oğlum diye heyecanlandırın ve bulmasını sağlayın ve çok uzatmadan bulamadıysa ona siz gösterin.

Sonraki seferde ise, daha ileriye saklayın belkide farklı bir oda ya, görüş alanının uzağına. Ayrıca bu oyun için oyuncakları ya da mamaların miktarını artırabilirsiniz.
 
Oyuncakları Toplatma
Bir kutu ya da kova alın ve oyuncaklarını toplayın. Yere küçük bir küme içerisinde oyuncakları dökün. Siz kutunun yanında durun. Köpeğiniz oyuncaklardan birini yerden alıp sizin elinizin yüksekliğine kadar kaldırdığında oyun başlamıştır.

Her bir oyuncağı getirdiğinde onu ödül bisküvisi ya da sevdiği mamasıyla mutlaka ödüllendirin. Her bir oyuncağı size verdiğinde kutunun içerisine bırakın. Bu oyunu bir hafta boyunca her gün oynayın ve belli bir süre ayırın, 10 dakika, yarım saat. Bunu tekrarladığınızda köpeğiniz ezberleyerek öğrenecek ve sonra bu oyunu zorlaştırsanız da oyuncakları toplayıp kutuya kendisi direkt atacaktır. Oyuncakları topladığınızda ona aferin demeniz, ödüllendirmeniz, onunla oynamanız, kendisini önemli hissetmesini de sağlayacaktır.
Çekiştirme Savaşı
Bu oyunu başarıyla oynanmasında ki sır, oyunun size bağlı olması, sizin kontrolünüzde olmasıdır. Bu oyun için, belirli bir oyuncak seçin, mesela oyun halatını alın. Çoraplarınızı, ödül bisküvisi gibi bir mamayı ya da tasmasını seçmeyin. Çekme oyununu asla bundan başka bir oyuncağıyla oynamayın. Oyuna başladığınızda, siz oyuncağı çekin ve köpeğinizin de oyuncağı çekmesi için cesaretlendirin. Ve oyun başladığında köpeğinize “çek” diye veya benzer bir şekilde komut verin, bu ona oyuna başladığınız için bir ipucu verecektir. Bazı köpekler bu oyunu sizinle oynamayı ret edecektir, özellikle siz eğer geçmişte cezalandırmak için ondan bir şeyi çekerek aldıysanız. Çekme köpekler için içgüdüseldir. Bu nedenle köpeğiniz ipi hemen tutacaktır. İpi çekin ve bu çekişmeyi biraz sürdürün, sonra köpeğinizin bırakmasını söyleyin. Bırakmasını söylerken ona gel, otur komutunu verdiğiniz ses tonunu kullanarak, bırak ya da tamam vb. şekilde komut verin. Bıraktığında da onu ödüllendirin ve bir kez daha oynayın ve oyuna başlarken tekrar aynı şekilde “hadi çek” ya da “çek” demeyi unutmayın.
Köpeğiniz oyunu oynarken kabalaşırsa ve kışkırtıcı davranırsa oyunu hemen bırakın ve ona “bırak” komutunu verin ve onu ödüllendirin. Oyuncağı da bırakın. Eğer köpeğiniz
gitmeyi red etse bile siz ileriye doğru yürüyün. Oyuncağı tekrar bıraktığınız yerden almayın. Çünkü; bu bitirmiş olduğunuz oyunun tekrardan başlaması demektir. Lider sizsiniz, oyunu siz başlatır ve siz bitirirsiniz. Onun oyunu başlatmasını yoksaymalısınız. Onun ısrarı bittiğinde ve sizi kızdırmıyorsa ve sizin istediğiniz gibi davranıyorsa ya da uslu duruyorsa, tekrar oyunu başlatabilirsiniz. Ve “çek”, “bırak” diye pratik yapabilirsiniz. Ama siz oyunu bıraktıktan sonra oyuna başlamak için sabırsızlanıyor ya da zorla oyuncağı elinizden almaya çalışıyorsa, oyunu tamamen sonlandırın ve oyunu bitirirken memnuniyetsizliğinizi köpeğinize farkettirin.
Sizinle oyunu sizin çek bırak komutunuza göre oynuyor, sizin sözünüzü dinliyor ise oyunu tamamen sonlandırdığınızda son kez bırak dedikten sonra ve ipi bıraktığında onu ödüllendirin. Ve çekme halatını onun alamayacağı bir yere koyun.
Eğer köpeğinizin aldığı şeyleri bırakmayı reddediyorsa, öncelikle ona bırakmayı öğretmelisiniz.Bırakmayı öğretmek için, köpeğinize büyük bir öğe verin ve bunu bıraktırmak için ona vereceğiniz diğer oyuncağınızın vazgeçmeyeceği bir şey olmasına dikkat edin. Sabırlı olun. Köpeğinizi kovalamaya çalışmayın. Eğer kovalamaca sizin için çok eğlenceliyse aşağıdaki oyunu oynayın.
 
Alıp Getirmek
Bazı köpekler içinden, doğuştan bu özelliğe sahiptir, bazıları değildir. Fakat; bütün köpekler bu oyunu oynarken çok eğlenirler.

Öncelikle köpeğinizle topla oynamış olmanız, top oyununda pratik kazanmış olmanız gerekir. Eğer köpeğiniz topu aldıktan sonra getirmek istemiyorsa ki bunu içgüdüsel olarak yapacaktır ya da topu sizden uzakta bir yer de bırakırsa oyunu sonlandırın.

Al Getir oyunu ödülle şekillendirilebilir ya da ilgisini çeken bir oyuncakla ödüllendirerek. Böylece attığınız topu size getirmesi kolaylaşacaktır.
 
Simon Diyorki
Bu oyunu köpeğiniz itaat eğitimini aldıktan sonra yapmanız daha iyi olacaktır. Siz doğru hareketle / işaretle köpeğinize otur dediğinizde oturur, yat dediğinizde yatar.

Şimdi köpeğinizin ne kadar zeki olduğunu kanıtlamak için onunla bu oyunu oynayın. Gözlerinizi kapatın, köpeğinize arkanızı dönün, farklı bir pozisyon da durun hatta amuda bile kalkabilirsiniz.

Siz bu şekilde dururken, köpeğinize karışık olarak; otur, yat, kap, bırak gibi komutlar vererek komutları yerine getirmesine izin verin ve onu gözlemleyin. Bakalım köpeğiniz komutlarınızın ne kadarını öğrenmiş.
 
Yakalamaç
Bu oyunda da dikkat etmeniz gereken en önemli şey, oyunu sizin başlatmanız ve oyunu sizin bitirmenizdir, oyun sizin kontrolünüzde olmalıdır.

Yine çekme oyunundaki gibi bir oyuncak seçin ve köpeğinize verin. Sonra “kaç, kaç” vb. şekilde seslenmek ona bir ipucu olacaktır. Burada doğru vücut dilini kullanmanız da önemlidir, ona doğru hızla yürümeniz gibi. Köpeğinizi kovalıyın bunu yaparkende ipucu kelimenizi tekrarlamayı unutmayın.

Yakaladığınızda ve oyunu sonlandırdığınız da ona aferim oğlum/ kızım diye sevin ve oyuna tekrar başlamaya kalkışırsa onun bu davranışını görmezden gelin. Unutmayın oyunu siz başlatıyorsunuz ve siz ona seni yakalıcam ya da kaç kaç vb. dediğinizde oyun başlar ve sizin tarafınızdan bitirilir.

Yavru Köpeğinizin Evde İlk Günü

Yavru köpeğinizin evde ilk günü
Yavru köpeğinizin evde ilk günü
Yeni almış olduğunuz köğeğinizle mümkün olduğunca çok fiziksel temas kurun.
Eve varana kadar yavru köpeğinize hiçbirşey yedirmeyin, atıştırmalar dahil.
Eğer uzun bir yoldan geliyorsanız, her 2 saatde bir durun köpeğinizi serberst bırakın.
Eğer yolcuğunuz 5 saatden uzunsa her 2 saatde bir durun ve her 2 saatde bir su verin.
Eve varınca, evin sakin olmasına dikkat edin ya da köpeğinizi evin sakin köşesine götürün, arabadan köpeğinizi tasması takılı bir şekilde çıkarın.

Köpeğinizin kulubesini evin hangi köşesine koyacaksanız (mutfak, banyo, vs) o alanı geçici olarak halısını kaldırın ve köpeğin kulubesine mümkün olan en kısa zamanda mamasını koyun. Ve yeterince suyu, kulübesini dışında onun istediği bir yere koyun.

Yemek yemeği ve su içmesi bitirdikten sonra, köpeğinizi tekrar dışarıya çıkarın ve rahatlamasına izin verin.

Köpeğiniz dışarda rahatlayıp, kendine geldikten sonra yavrunuzun tekrar evinizi keşfetmesine izin verin. Tabi ki evinizde ona ait olan yer de ve sizin kontrolünüz altında! Eğer köpeğiniz ev içinde hala stresli ve rahatlamış gözükmüyorsa, onun stresinin geçmesi için, köpeğiniz kendini iyi hissedene kadar her 20 dakka da bir dışarı çıkarın.

Eğer, yolculuğunuz 1 günden daha uzun sürecekse ve 1 geceyi otelde geçirmeniz gerekliyse, otele varınca, ilk önce köpeğinizi kendi sandığı içine yemeğini koyun ve sandığının dışına suyunu koyun. Ve gece yatarken, yavru köpeğinizin, otelde sandığının içerisinde size yakın bir yer de yatmasına izin verin. Böylece bütün gece boyunca sizin nefesinizi duyabilecektir. Köpeğinizin geceboyunca arabanın içinde yatmasına izin vermeniz onun gece boyunca ağlamamasını sağlayacak ve uzun gece boyunca bütün negatif etkilerin olmasının önüne geçecektir.
İlk İzlenim
Yavru köpeğinize kesinlikle sizin ona zarar vermeyeceğinizi kanıtlamanız gerekir. Bunun kanıtlamanın tek bir doğru yolu vardır, bu da zaman alacaktır. Yavru köpeğinizin güvenini, dakika dakika, her saat, sürekli olarak kazanacaksınız.

Yavru köpeğinize yardım etmenin en iyi yolu, ona çevresini ve yeni ailesini tanıması ve endişesinin üstesinden gelebilmesi için tecrübe kazanmasına izin vermenizdir. Bizler gözlerimizle etrafımız tanıyıp, hatırlarız. Köpekler bizlerden farklı olarak, burunları, kulakları, ağızları ile etrafı keşfederler ve koklayarak, dinleyerek bir şeyin yenilebilir olup olmadığını anlarlar.

Ona keşfetmesi için çok fazla şans vermelisiniz, koklamalı ve sizin gözetiminizde oynamalı tabi ki o oyun oynamak istediğinde oynayın ve dinlenmek istediğinde aile üyelerinden kimsenin onu rahatsız etmemesi gerekir.
Yavru köpeğinizin evde ilk günü
 
Yavru köpeğinizle aranızda mesafe bırakın ve size gelmesi için zorlamayın, böylece yavru köpeğiniz sizin yanınıza gelmeyi öğrenecektir. Birkaç gün sonra evinizdeki yeni olan kokulara ve seslere alışmış olacak ve kavramış olacaktır.

Yavru köpeğinize ilk intiba, onun için en derin, en uzun ve kalıcı olan olacaktır. Yavru köpeğiniz üzerinde olabildiğince çok pozitif etki bıraktığınızdan emin olun. Eve geldiğinizde mümkün olan en kısa zamanda onun yemeğini verin. Yemeğini kulübesine ya da sandığının içine, suyunu da dışarısına koyun. Ve yatma saatinden 2 saat öncesine kadar suyunu yanında tutun.

Yemeğini yedikten 15 dakika sonra ona rahatlaması için zaman verin. Sabah uyandığı zaman doğruca onu dışarı çıkarın. Bunun için sandığının kapısını açmadan önce sizin giyinip hazırlanmış olmanız gerekir.
Yavru Köpeğinizin midesini Yavru Köpek Mamasıyla Perişan Etmeyin
Yavru köpeğinizin evde ilk günü
Son araştırmalar, yavru köpek mamalarının içeriğinin yavrular için çok zengin olduğunu ve kalsiyum miktarının artırılmış olduğunu göstermekterir.
En iyi yavru köpek mamaları %22 ile %26 Protein içermektedir. Bu da yetişkin köpeklerin kuru mamalarının içeriğindeki kadardır. %26 Protein ve %9 Yağ oranından fazlası cilt ve obesite problemine yol açmaktadır. İlk başlangıç olarak, günlük 2 ila 3 kulplu bardak kadar kuru mamayla beslemelisiniz.
2-3 AYLIK yavru köpeğinizi günde 3 KEZ
3-4 AYLIK yavru köpeğinizi günde 2 KEZ
4-5 AYLIK yavru köpeğinizi günde 1 KEZ beslemelisiniz.
Köpeğinizin yemek kabını köpeğiniz ileriye doğru yürüdüğü zaman hemen alın, kabının içinde ne kadar yemek kaldığına bakmayın ve diğer yemek vaktine kadar asla yemek vermeyin.

Köpeğinizin yemeğini ayarlamak için köpeğinizin dışkısına bakın. Eğer yumuşaksa, çok beslediğinizi, sertçe yeterince beslediğinizi gösterir.
Köpeğinize Bir İyilik Yapın Ve Onu Aşırı Beslemeyin
Obezite kalça yapısında bozukluklara ve diğer hastalıklara yol açar ve yavru köpeğinizin ömrünü kısaltır. Köpeğiniz için en iyi durum bir ya da iki kaburga kemiğinin gözükmesidir. Eğer hiç bir kaburga kemiği görünür durumda değilse ya da çok yazıf ve bütün kaburga kemikleri gözükür durumda ise beslenme problemi yaşıyor demektir. Yavru köpeklerinizin tüyleri uzunsa, parmaklarınızın uçlarını köpek yavrunuzun sırtında gezdirin eğer küçük çıkıntılar hissediyorsanız, kilosu iyidir. Ama herhangi bir çıkıntısı yoksa o zaman fazla kilolu demektir.

Eksiksiz ve tam dengelenmiş bir köpek maması yoktur. Günümüzün köpek mamalarının içerisinde bir çok bileşen bulunamamış ve eksiktir. Köpeğinizi dengesiz diyetlerden korumak için iki farklı mamayı karıştırın ve birinde daha kaliteli besinler ve diğerinde daha az kaliteli lifli gıdalar olsun. Böylece köpeğinizin mamasını değiştirdiğinde ve farklı marka bir köpek maması yedirdiğinizde zorluk çekmeyeceksiniz. Köpek mamasını değiştirmeniz ve mamaları karıştırmanız, yavru köpeklerinizin tüylerinin parlamasını garanti eder.

11 Ağustos 2015 Salı

Hayvan Sahiplerinin Görev Ve Sormululukları


Hayvan Sahiplerinin Görev Ve Sormululukları

a)Ev ve süs hayvanları veya kontrollü hayvanlar bulunduranlar vede yeni hayvan sahiplenecekler;


  1.   Kedi ve köpek gibi hayvanlara yapılan bütün işlemlerin, mevcut ya da geriye doğru izlenebilmeleri ve denetim altında tutulmalarının sağlanması amacıyla; hayvanını veteriner hekimler tarafından, mikroçip uygulaması ile kimliklendirip kayıt altına almakla,
  2.   Mikroçip uygulaması yapılamadığı durumlarda; hayvanına ve kendisine ait bilgileri içerecek şekilde ilgili belediyeye Sahipli Hayvan Kayıt Defterine belirtildiği şekilde kayıt yaptırmakla,
  3.   Hayvanın türüne uygun olan etolojik ihtiyaçlarını karşılamak; gerekli aşılarını ve tedavilerini veteriner hekime yaptırmak, sağlığına dikkat etmekle,
  4.   Kontrolsüz üremeyi önlemek amacıyla, toplu yaşanan yerlerde beslenen ve barındırılan kedi ve köpeklerin kısırlaştırılmasıyla, hayvanını yavrulatmak istemesi halinde doğacak yavruları belediyeye bildirerek kayıt altına aldırmak suretiyle bakmak ve/veya dağıtımını yapmakla,
  5.   Kedi ve köpek gibi sahipli hayvanların ölmesi halinde, hayvanına ait bilgi ve belgelerini yedi gün içinde belediyeye teslim etmekle,
  6.   Kedi ve köpek gibi hayvanı kaybolduğunda, yedi gün içinde belediyeye bildirmekle,
  7.   Ev ve süs hayvanları ve kontrollü hayvanların gerektiğinde bağlanması sırasında; kullanılan alet ve ekipmanların hayvana zarar vermeyecek şekilde olmasına dikkat etmek, alet ve ekipmanların hayvanlara yeterli hareket özgürlüğü vermesini sağlamakla,
  8.   Hayvanların bakıldığı ve barındırıldığı ortam şartlarının; onların etolojik ve tür özelliklerine uygun, optimum şartlarda olmasına dikkat etmekle,
  9.   Hayvan sahibi ya da hayvan muhafaza eden kurum ve kuruluş, sahibi bulunduğu hayvanın ses düzeyini kontrol altına almak üzere, söz konusu hayvan ya da hayvanların yaşama ortamına en yakın konutta bulunan bir yatak odası için ses basıncı düzeyi ve oturma odaları için de kabul edilebilir ses basıncı düzeyleri ile ilgili olarak 1/7/2005 tarihli ve 25862 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğindeki (2002/49/EC) değerleri sağlamakla,
  10.   Mesken dışında dolaştırılan hayvanların dışkılarını temizlemekle,
  11.   Ev ve süs hayvanı veya kontrollü hayvanı, halka açık yerlerde tasma ile kontrol altında dolaştırmakla,
  12. Bu Yönetmelik yürürlüğe girmeden önce sahiplendirilmiş tehlikeli hayvanların; halka açık yerlerde dolaştırılması sırasında çevreye vereceği zararı önleyecek şekilde mutlaka ağızlığını takmakla ve kontrolünde tasma ile dolaştırmakla görevli ve sorumludur.
 Umarım okuyan kişilerin işine yaramıştır. Teşekkürler.


Bizimle İletişime Geçin

E-posta: yildizlarinyukselisi@outlook.com
twitter: @hayvanlar_blog

facebook: https://www.facebook.com/hayvanlalikoru?skip_nax_wizard=true&ref_type=pages_you_admin

10 Ağustos 2015 Pazartesi

Her Köpek Sahibinin Bilmesi Gereken 20 Konu


  1. Köpeğinizi kaybederseniz ve onu bulmak İçin hızla harekete geçip bulana bir ödül koyarsanız, onu bulma şansınız % 90'dır.
  2.  Köpeğinizin mutlu olması için köpek mamasından başka şeylere gerek duyduğunu düşünüyorsanız, sadece sıcak su ve haşlanmış tavuk ile beslenen yaşlı dişsiz köpeklere bir bakın. Onlar daha küçücükken kuru köpek mamasının yeterince lezzetli olmadığı konusunda sahiplerini İkna etmişlerdi. Siz siz olun kuru mamanın dışında köpeğinize sağlıksız besinler vermeyin.
  3. Bazı kişiler, köpeklerin garip kürkler İçinde 3 yaşında çocuklar olduğunu düşünürler, ama köpekler insanlar gibi düşünmez ve davranışları da aynı şekilde yorumlanmamalıdır. Ayrıca, köpekler insanların küçük yaratıklar olduklarını da düşünmezler; onlar bizim kocaman köpekler olduğumuzu sanırlar. Eğer iyi bir köpeğiniz olsun istiyorsanız, her zaman sizin bir numaralı köpek, yani alfa olduğunuzu düşünmesini sağlayın.
  4. Köpek sahipleri, köpekleri ot yiyince telaşlanır, ama genellikle zararsızdır, aynı arkasından gelen kusma gibi. Ama bu otların arasında suni gübre ve böcek ilaçları olmadığından emin olun.
  5. Köpeğinizin kulaklarına dikkat edin, çünkü erken önlemler ileride sorun çıkmasını önleyebilir. Kulakları kontrol edin ve koklayın. Eğer köpeğiniz kulaklarını sürekli olarak kaşıyorsa, kafasını sık sık sallıyorsa, ya da başını eşyalara sürtüyorsa, yardım isteyin.
  6. Köpeğiniz, sabırlı ve kararlı olduğunuzu göstermediğiniz sürece, sizi ya da ailenizi mutlu etmek için yeni numaralar öğrenmeyecek ya da itaat eğitimi almayacaktır. Yeni bir numara veya komut öğretirken, sabırlı ve kararlı olun ve ders saatlerini kısa tutun. Bu şekilde eğitim hem sizin, hem de köpeğiniz için daha zevkli olacaktır.
  7. Dişeti hastalıklarını önlemek için köpeğinizin dişlerini kontrol edin. Dişeti hastalıkları kötü bir ağız kokusuna, acıya hatta şiddetli ağrılara neden olabilir. Köpeğinizin dişlerini her hafta fırçalayın. Kendi diş macununuzu kullanmayın, köpekler İçin ayrı diş macunları var. Köpeğiniz için bir parça kumaşı et suyuna batırıp onunla dişlerini ovarsanız erken yaşta onu dişlerini fırçalattırmaya alıştırabilirsiniz.
  8. Çocuğunuzun yabancı köpeklerin yüzünü öpmesine izin vermeyin. Küçük çocuklar çoğu zaman kendi köpeklerini, aynı ırktan olan başka köpeklerden ayırt edemezler. çocuğunuz sizinkine benzeyen bir yabancı köpeğin burnuna bir öpücük kondurmak isteyebilir, köpek de onu ısırıverir. En çok çocuklar köpekler tarafından ısırılıyor.
  9. Köpekler gök gürültüsünden korktuğunda çoğu insan yapması gerekenin tam tersini yapıyor Köpeği zorla yatağın altından çekip çıkartıyorlar ve ona korkacak bir şey olmadığını söylüyorlar. Oysa yapmaları gereken şey, köpeğin yatağın altına veya saklanmak .istediği herhangi bir köşeye çekilmesi için onu cesaretlendirmektir Yabanıl yaşamda köpekler saklanacak yer ararlar. Köpeğinizin saklanacağı köşeye üzerinde kendi kokunuz olan bazı giysiler koyun, bu şekilde köpek fırtına geçinceye kadar kendisini daha güvenli hissederler.
  10. Gök gürültüsü, şimşekler konusunda bir öneri daha: fırtınanın seslerini bastırmak için müziği açın, en iyisi perküsyon vurguları olan bir müziktir (bu şekilde gök gürültüsünün etkileri azalır), pancurları kapatın, çünkü köpekler şimşeği gök gürültüsü ile bağdaştırabilir ve şimşekten de korkarlar. Hiç bir şey işe yaramaz ise, veterinerinizden fırtına başladığında köpeğinize vermek üzere sakinleştirici isteyin (Asla herhangi bir şey için. köpeğinize kendi ilaçlarınız vermeyin, dozajları çok farklıdır).
  11. Köpeğiniz, sizi sinirlendirecek bir şey yaptığında, örneğin bacağınıza sarılıp ilk seksüel denemeleri yapmak gibi, çok fazla tepki gösterip, bağırıp çağırmak ya da tam tersi köpeği kucağa alıp, okşamak veya herhangi bir başka bir şekilde özel bir ilgi göstermek gibi durumlarda olay daha da kötüleşir. Çoğu köpek bu içgüdüsel davranışı nedeniyle hiç bir tepki almamayı tercih eder.
  12. Keneler başa beladır. Köpeğinizin üzerinde bir kene bulduğunuzda kenenin üzerine gaza batırılmış pamuk bastırın ve bir cımbız ile başının altından tutarak dikkatlice çekin. Kenenin başının cildin altında kalmamasına dikkat edin. Keneleri köpeğin üzerinde görmek çoğu zaman zor olduğundan, en iyisi kenelerin köpeğinize gelmesini önlemektir: kene ilaçları kullanın.
  13. Sallanan bir kuyruk her zaman köpeğinizin mutlu olduğu anlamına gelmez. Pek çok başka şey de demek olabilir; sizi ısırmaya hazırlandığı, dahil olmak üzere. Diğer işaretleri de tanıyın ve dudaklarını kaldırıp kaldırmadığına bakın.
  14. Köpeğinizi genel yerlerde gezdirirken tasmayı sıkı tutun. Aslında bunun böyle olması gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ne olur ne olmaz, önüne bir .kedi ya da dişi bir köpek çıkabilir ve onun peşinden gidebilir Seyir halindeki araçlara özellikle dikkat! Eğer köpeğinizi tutabilecek kadar güçlü değilseniz ya da köpeğiniz fazla güçlü ise, yanınızda size uygun adım yürümesi için onu bir eğitim programına sokun.
  15. Köpeğinize her gün belirli bir süre ayırmak, köpeğinizin hem fiziksel hem de duygusal sağlığını iyileştirecektir. Her gün onu okşayıp, onunla oynayın. Bunun bir yararı da , onu okşarken bedenindeki anormallikleri fark edebilir ve durum ciddileşmeden önce veterinerinizle birlikte tedavisini başlatabilirsiniz. Masajlar da hayvanların hastalıklardan ve ameliyatlardan sonra daha çabuk iyileşmelerini sağlar, dolaşım bozukluklarını düzenler ve bir takım kas ve kemik ağrılarını hafifletir.
  16. Köpeğinizi doğru biçimde fırçalamayı öğrenmek önemlidir. Fırçalamak, hem köpeğinizin tüylerinin daha parlak ve sağlıklı olmasını sağlar, hem de başka yararları vardır. Ciltteki kan dolaşımını arttırır, yağların bedene dağılmasını sağlar ve toz ve ölü hücreleri alır.
  17. Evde olmadığınız zamanlarda köpeğinizin barınabileceği güvenli bir yeri olmalıdır. Bahçenizin çitleri sağlam ise, köpeğinizi bahçede serbest bırakabilirsiniz. Ama köpeğiniz çevreye zarar veriyorsa veya kaçma konusunda bir uzman ise, bir ''köpek yolu'' yapın. Çoğu köpek sahibi, bir köpek yolunun hapishaneden farksız olduğunu düşünür, ama aslında daha çok bir çocuk oyun havuzu olduğunu düşünebilirsiniz. Düzenli bir köpek yolunun içinde olan köpek hem dışarıda güven içinde olacak ve bahçe dışına kaçamayacaktır. Köpek yolu yapmak için, kulübesinin önünden başlayan 10-30 m.' lik çelik teli bir ağaç ya da duvara monte edin, iyice gerin, sevk tasmasını da bu tele monte ederseniz çok geniş bir gezinme alanı elde etmiş olursunuz.
  18. İster yavru olsun, ister yetişkin, yeni bir köpek edindiğinizde yapılması gereken ilk işlerden biri size yakın iyi bir veteriner hekim edinmektir. Aşı periyoduna dikkat! Acil durumlar için veterinerinizin telefon no' sunu üzerinizde taşıyın.
  19. Köpeğinizin üzerinde her zaman okunabilir bir kimlik kartı bulundurun. Köpeğin ne zaman bahçeden kaçacağını bilemezsiniz. Bu küçük kimlik kartı size geri dönmesini kolaylaştıracaktır.
  20. Köpeğinizde ciddi davranış sorunları var ise, örneğin aşırı havlama gibi, bir uzmana danışın ya da bu konudaki kitapları araştırın. Bu sorunu şimdi ele alın, hem köpeğinizin, hem de sizin iyiliğiniz için (bazı durumlarda, komşularınızın ki de). Ayrıca, onu , eğitmek için vakit ayıramayacaksanız, köpek almayın, yoksa ömür boyu sorunlar yaşarsınız.


ALINTIDIR..

Maltese Terrier


Maltese Terrier

Malta Terrieri sırtın yere kadar uzanan ipeksi düz beyaz kürkü ile küçük; ama sağlam yapılı bir köpektir. Alt kürkü yoktur ve tüyleri dalgalı veya kıvırcık değildir. Parlak ve ipeksi kürkü 22 cm'e kadar uzayabilir. Renk beyazdır; ancak açık fildişi rengi de kabul edilebilir. Uzun düşük kulakları ve kuyruğu sık tüylerle kaplıdır. Kuyruk sırt üstünde kıvrık taşınır. Gözleri yuvarlak, koyu renkli ve göz kenarları yine koyu renklidir. Burun kısmı zarifçe uca doğru sivrileşir ve toplam kafa uzunluğunun 1/3'ünü oluşturur. Siyah bir buruna ve keskin bir alın çıkıntısına sahiptir. Düz sırt çizgisi ile vücut uzunluğu omuz yüksekliğine göre biraz daha fazladır. Malta Terrieri ince yapılı; ama sağlam bir köpektir.

Bakımı


Yumuşak ve uzun kürkün günlük fırçalanması büyük önem taşır. Gözler ve ağız çevresi de lekelenmeye karşı her gün temizlenmelidir. Düzenli olarak kuru şampuanlama ile yıkanabilir. Kulaklar temiz tutulmalı ve düzenli olarak içerde uzayan tüyler kısaltılmalıdır. Başının üzerindeki tüyler genellikle bir toka ile toplanır. Bazı köpek sahipleri tüyleri kısa keserek bakımını kolaylaştırır. Malta Terrieri nerdeyse hiç tüy dökmez. Bu da allerjik kişiler için uygun bir seçenektir.

Karakteri


Malta Terrieri canlı, oyuncu ve hayat doludur. Sahibine karşı kibar, sevgi dolu ve sadıktır. Oldukça zekidir ve doğru şekilde ödüllendirilirse küçük numaralar öğrenebilir. Şüpheli durumlar karşısında iyi bir alarm köpeğidir. Diğer hayvanlarla iyi anlaşır. Malta Terrieri dışarıda oynamaya bayılır; ancak su birikintilerini sevdiğinden eve gelince banyo şart olabilir. Bu köpekler dikkatsiz, çocuklara karşı huysuz olabilir ve bazıları zor tuvalet eğitimi alır. Bazen çok yemek seçici olabilir. Bu ırka karşı fazla şımartılıp aşırı korumacı olunmamalıdır. Aksi takdirde misafirlerden sahibini kıskanabilir.


Yaşam Ortamı


Malta Terrieri apartman hayatı için idealdir. Ev içinde oldukça aktiftirler.


Egzersiz İhtiyacı


Malta Terrieri uzun park yürüyüşlerinden büyük keyif alır ve yaşlansa da uzun yıllar aktif bir köpek olarak kalır.

Kökeni

Bu çok eski ırk, Yunanlı filozof Theophrastus tarafından Malta'nın eski adı olan "Melita" ırkı olarak tanımlanmıştır. Minyatür spaniel ve poodle kanı karıştırılarak Italya'da üretilmiştir. İngiltere'ye Haçlı Savaşlarından dönen şövalyelerce getirildiğine inanılmaktadır. Irk özellikle de kadınlar arasında çok yaygındır. Malta'nın Romalı Valisi Publius, Malta Terrierini o kadar severdi ki onun bir resmini yaptırmış ve adına şiir yazdırmıştır. Bu gün Malta Terrieri çok sevilen bir pet ve değerli bir yarışma köpeğidir.


köpek beslemek isteyenlere not:
 Şimdi size yazacağım yazıyı okuyun. Sonra karar verin köpek alıp almayacağınıza.

Köpek beslemek demek: Senin düzenine alışana kadar sabaha kadar uyumaman demek. Her sabah köpeğin için 1 saat erken kalkmak ve onu yürüyüşe çıkartmak, akşamda 1 şaat dışarı çıkarmak demek. Olası kazalarda tuvalet eğitimi tam oturana kadar tuvaletini temizlemek demek. Kendi harçlığından kısıp mama, aşı, tedavi harcaması yapman demek. Hastalanırsa sabahlara kadar başında beklemek, tatile giderken önce onu düşünmek demek. Etrafta sürekli oyuncak ve döktüğü tüylerini temizlemek demek. Psikolojisi sağlıklı bir köpek için gerektiği kadar ilgilenmen demek ve bunu 'canım istemiyor' 'vaktim yok' 'yorgunum' gibi bahanelerle yapmamak demek. Peki sen bunların hepsini yapabilirim diyorsan. Onu bir çöp gibi atmam, gerekirse kendi hayatımı zehir ederim onunkini etmem diyorsan, sen köpek alabilirsin dostum.

Bizimle İletişime Geçin

E-posta: yildizlarinyukselisi@outlook.com
twitter: @hayvanlar_blog

facebook: https://www.facebook.com/hayvanlalikoru?skip_nax_wizard=true&ref_type=pages_you_admin


Karakter Özellikleri
Başka köpeklerle geçinme
Başka petlerle geçinme
Çocuklarla anlaşma
Yabancılara davranış
İtaat seviyesi
Eğitilebilirlik
Koruma özelliği
Egzersiz ihtiyacı
Oyunculuk

Boyut ve Ağırlık
Irk boyutuOyuncak
Yükseklik Erkekde21 - 25 cm
Yükseklik Dişide20 - 23 cm
Kilo Erkekde3 - 4 Kg
Kilo Dişide3 - 4 Kg
Tüy Özellikleri
Tüy UzunluğuUzun tüylü
Tüy YapısıDüz, Parlak, İpeksi.
Fırçalanma İhtiyacıHer gün fırçalamak gerekir
Traş ve BanyoDüzenli olarak kuru şampuanlama ile yıkanabilir, Beyaz rengi nedeniyle sık yıkama gerekir, Gözler ve ağız çevresi de lekelenmeye karşı her gün temizlenmelidir, Kulaklar temiz tutulmalı ve düzenli olarak içerde uzayan tüyler kısaltılmalıdır.
Tüy DökümüTüy dökmez
Taşıdığı RenklerBeyaz
Irk Özellikleri
KişilikUysal, Canlı, Oyuncu, Sahibine karşı Kibar, Sevgi dolu, Sadık, Zeki, Küçük numaralar öğrenebilir.
Kötü HuylarıYemek seçici olabilir.
Yetenekli Olduğu GörevlerBekçi, Kucak köpeği.
Yaşadığı iklimIlıman İklim
En uygun yaşam alanıKüçük Boyutlu Ev
Yatkın Olduğu HastalıklarDiz kapağı çıkığı, Fontanel'in (bıngıldak) açık kalması, Hipoglisemi, Hidrocephalus, Distichiasis, Entropion, Sağırlık, Tüylerin sırtta ayrıldığı çizgide deride güneş yanığı, Deri problemleri, Solunum problemleri, Göz problemleri, Diş problemleri.
Yaşam Süresi15 Yıl ve Üzeri
Diğerleri
Irk grubuOyuncak
Diğer İsimleriMaltese, Bichon Maltiase
Bağlı Olduğu klüpAKC, ANKC, CKC, FCI (Group 9), KC (GB), UKC
KökeniMalta